Zaman Sarkacı
aynı coğrafyanın ayazında yandı yüzümüz
ortak bir tarihe tanıklık ettik birlikte sularında çimdik derelerin hep hasrettik çok sevdiğimiz denize yanağımız topraktan alır kızıllığı pabuçlarımızı eskitti çamurlu patikalar sırtımızdaki kambur köhne bir ataerkilin ürünü çağdaş köleleriz parmagimizdaki iz bu yuzden ebeveyinlerimiz törpülemiş kendimize güveni içimizde tutuşamaya hazır çam kozalağı her aklımıza geldikçe alazlanır da ahlarla kavrulur dilimiz bir ukde var kursağımızda boğazımız düğüm düğüm olup boğmakta bizi güzel olan herkesi içimiz geçerek süzmekteyiz nerede sıcak bir yürek görsek kurarız bağdaşımızı zamansız da olsa aşk çaldı kapımızı silkinip yeniden kendini bulmadır bu küskünlüğe son verilmesi aynaların zülüfle yeniden barışması tarağın bu bir başkaldırıdır bastırılan çocukluğumuzun hangimizin elinde zaman sarkacının dümeni biz eli ayağı bağlı olmayan rehineyiz bir nevi gel de güle beze kabus istilasındaki zamanı ruhumuz boğsun yalnızlık denen yılanı 11.02,2018 A v r a s y a |
Yazan kalemine sağlık...
............................................. Saygı ve selamlar..