Nefes Almak İmkânsız
Zamansız çalan zilin, sesi gelir kulağa
Başkasına değil de, sen kendine ol ağa Dinle yürek sesini, aldanma sakın yağa Kalmayasın geçmişte, yarına bak diyorum Dimdik durup hayatta, sağa sola öreme Sahte yüzler önünde, ağır aksak yürüme Uzak durup hırslardan, sığınasın bürüme Yıkmak için uzanan, bileği bük diyorum Güneşin ışınları, her gün vursun camına Bulutların gölgesi, söz getirmez namına Karanlık geceleri, sakın ola onama Yara alan atlası, düşünme dik diyorum Yıldızların her biri, saçlarında olmalı Baktığında gözüme, pınarlarım dolmalı Kirpiklerin ucunda, çiy tanesi kalmalı Aşk ile katre katre, içime ak diyorum Ölümsüz romanları, senin için yazarım Sözlerini yüreğe, hece hece kazarım Kavak yeli olup da, yar başında tozarım Dost edinip kalemi, içini dök diyorum Uzun değildir zaman, ben öyle sanıyorum Cananımın yüzünü, uzaydan tanıyorum Duyduğumda sesini, köz olup yanıyorum Sevda ise çektiğim, şikâyet yok diyorum Türkan DİNÇER 04.30 Nefes almak imkânsız, sensizliği yaşarken Korkmuyorum düşmekten, sevdam diye koşarken öreme 1. Harç koymadan taştan örülen duvar. 2. Yıkılacak gibi eğik duvar. Bürüme: Küçük koroluk Resim: Türkan DİNÇER Yer: Sinop Teşekkür: Şiirmi günün şiiri olarak güne getiirmeye layık gören siz sevgili dostlarım ve edebiyat defteri yönetimine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. |