KADIN & ADAMŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Kadın ve adam farklı şehirlerdedir,bir arada olmalarıda imkansızdır.Fakat ikiside birbirlerini öyle çok severlerki kavuşmak zor olduğu kadar ayrılmakta ölüm gibidir.Kadın hep adamı görmek ister,adamsa sonu olmayan beraberlikte şayet görüşürlerse kadının çok üzüleceğini yaralanacağını düşünür ve görüşmeyi kadını çok sevmesine rağmen istemez. Yani bir kere görüşecekler ve bir daha hiç görüşmeyecekler…….
Kadın aklına koymuştur arar ve geliyorum der………… Adam: sana bir şey soracağım ama söz ver bana doğruyu söyleyeceksin. Kadın: sana her konuda dürüst olacağıma söz verdim hatırla lütfen, Adam: ok Adam: bir defaya mahsus seni görmeye geleceğim,buna karşılık birdaha görüşmek istemeyecek,ısrarcı olmayacaksın.fakat üzülmeyeceğinede söz ver,çünkü seni üzmek benide çok derinden yaralar. Kadın: ayrılıklar acıdır bu konuda söz veremem. Bu şiir ve konusu hayallerden öte değildir.Belkide böyle bir çıkmazda kaç sevdalı yürek vardır. Tabi kimse gelecek zamanın ne getireceğini kestiremez.Ama hiç kimsede elindeki hayatın her anını dolu dolu yaşamaya cesaret edemez.
KADIN:
Bavulu hazırdı,biletini almıştı, Beklendiğini biliyordu fakat çağrılmamıştı, Gece hiç uyumadı, Sigara içmiyordu ama başı duman dumandı, Gitmelimiydi yoksa vazmı geçmeli kararsızdı, Giderse bitecekti oysa çok seviyordu, Sevdiğini bir kezde olsa görmek isterdi, Bu sevdası her şeye bedel ve çok değerliydi, Bir an düşündü, Ya gidince bitiremezsem ya daha çok bağlanırsam, Birden beyninde şimşekler çaktı, Bütün bedeni titredi,oda biliyordu, Asla yeni bir başlangıç olmayacaktı… Gün ağarmaya yüz tuttukça Otobüsün saati yaklaştıkça , Heyacanı artıyor,dermanı kesiliyordu, Ne kadar zordu gitmek yada gitmemek arasında karar vermek. Ezan sesiyle irkildi bir an sabah olmak üzereydi, Ve balkona çıktı derin derin nefes aldı, Ellerini semaya açtı gözlerinden yağmurlar boşaldı, Ve duaya başladı, ALLAHIM bu kaderi sen yazdın, Bu kadar acıyı hak edecek ne yaptım, Ben sana sığındım beni çaresiz bırakma… Veee duvara yaslandı, O an belkide yüz yıl yaşlandı, Zayıf kalbi yavaşladı, Ve uyumaya başladı, Uyudu… Uyudu… Uyudu… Ve hiç uyanmadı…. ADAM: Adam o gün erkenden kalktı tıraşını oldu tkımını giydi, Ve otogara giden ilk dolmuşa bindi, Oda biliyordu vakit çok erkendi, Ve vaktinden önce gelmişti. Gelen otobüs peronlarına doğru yol aldı, Gara giren her otobüse telaşla bakındı, Otobüslerin önündeki levhalara gözü takıldı, Acaba acaba nerden geliyorlardı, Bir an düşündü; Acaba sağ taraftamı oturuyor, Yada sol taraftamıydı, Yolda mola vermişmi,yemek yemişmiydi... Birden anımsadı gece hiç uyumamıştı, Ara sıra dalsada gözlerini yummamıştı, Heyecandan olsa gerek diye düşündü, Nede olsa beklenen çok uzaktan geliyordu, Yok yok dedi: uzak olamaz Canında nefesinde sol yanında hissettiği biri uzakta olamazdı, Uzak kelimesi mecazi anlamdı Yüreğimdeki bu kadar yakın kişi uzaktan gelemez diye iç geçirdi… Her dakika çok uzun geçiyordu, Takvimdemi bir yanlışlık vardı, Yoksa saatimi yanlış anlamıştı... Bir anda ter bastı.. Tam beş saattir ayaktaydı, Birden susadığını sonra yorulduğunu anımsadı, En yakın büfeden bir su aldı, Ama gidip bir banka oturmadı, Duvarın dibine çöktü… Gözlerini ufka dikti… Ve baktı… Baktı… Baktı……………… DUDU BAYRAM 01 EYLÜL 2010 |
Yüreğim cız etti.
Okurken insan sonucun mutlu
bitmesini istiyor ama olmuyor işte
zira hayat hep neşe değil
hüzün ve keder de var.
Yüreğinize sağlık.