Üzgünüm ATAM BaşaramadıkŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Öylesine karışık ve öylesine bilinmez bir dönem içindeyiz ki ne yapılması gerektiğini bilemeyecek durumdayız her birimiz. Ne olduğu belirsiz açılımlar, hepimizi endişeler içinde bırakan tehlikeli oyunlar, ülkemiz üstünde karabulutların dolaşmasına neden oluyor.
Umarım bu karabulutlar dağılıp Kürt’ü, Türk’ü, Çerkez’i, Alevi’si, Suni’si, Gürcü’sü v.s ile el ele verip kardeşlik ve barış içinde bölünüp parçalanmadan tek bir yürek olarak yaşamayı başarabiliriz Saygı ve sevgiler dostlar
_________Bilmedik;
Düşünmeden zamanın şartlarını Yargıladık tarihi Yaktık ekmek kokan, emek kitaplarımızı Alıp okuyamadık Yasaklandı Milli Kütüphaneler Giremedik kapısından içeri “Kim ne diyor” diye okuyamadık İnandırılmaya çalışıldık yalana ve yanlışa Bilemedik, Anlayarak okumanın ve yazmanın değerini Köreldik ______Sustuk; On yedi yaşında delikanlıları gönderirken urganlara Korkutulduk kendi gölgemizden bile Uzaklaştırıldık yakın tarihimizden, yaklaşamadık Başkaları düşündü bizim yerimize “Karar Milletindir” dendi bin dokuz yüz yirmi üçte “ Nedir kararın” bu gün sorulmuyor bize Yasak kondu insan ilişkilerine İki kişi gelemedi yan yana Bakamadılar göz göze Paylaşamadılar düşünceleri Terörist sayıldı düşünenler Konuldu parmaklık ardına Kurban gittik kahpe kurşunlara Faili meçhul olduk kimsesizler mezarlığında Korku CUMHURİYETİ kuruldu ismini bilmediğimiz Susturulduk, Kendi suskunluklarımızda kaybolduk Neredeyiz? ________Susmadı; Susmasını bilemedi ihanetin dili Pasaportu soruldu Cumhuriyetin kurucusuna “Var mıydı ziyarete gelen söyleyin bize” Sorguladılar namazını, dinini, inancını Yadırgadık Korktuğunu söyledik karanlıktan Düşünmedik, Düşünemedik senin de bir zamanlar çocuk olduğunu Ve yetim kaldığını Bilmedik, Bilmek istemedik senin de ayakların çıplak Pantolonunun yırtık olduğunu Anlamadık, Anlayamadık azim ve inancın Bir ülkeyi nereden nereye getirdiğini Doladık dilimize içtiğin bir bardak rakını Dil uzattık; Nankörce, düşüncesizce, bilgisizce insan olan yanına Susamadık, Susmayı bilmedik koparamadık zehir gibi dilleri Zehirleniyoruz hala __________Dur diyemedik; Devrim ve İlkeleri yargılayanlara Takıldık hurafelerin peşine “Nazar” değdi dedik her düştüğümüzde Uzak tutulduk ilim ve fenden Korktuk evrim teorisinden Çıkarttık dergi kapaklarından Kurtaramadık kendimizi Hücrelerimizi işgal eden yobazlıktan El pençe durduk din bezirgânlarının karşısında Ulemalardan sorduk fen ve bilimi Neden getirdin medeniyeti anlamadık Dur diyemiyoruz, Ve hala arıyoruz çıkmaz sokakta kendimizi Bulabilecek miyiz? _____________Anlatamadık Sivas, Erzurum Amasya genelgelerini Okutamadık kimseye en büyük eser NUTKUNU Öğrenemedik Çanakkale, Sakarya, Dumlupınar ruhunu Öğretemedik Gençliğe marşını, Bursa Nutkunu Çözümleyemedik özlü sözlerini Diyemedik “Laiklik dinsizlik değildir “ Ve bilemedik özgürlüğün anlamını Veremedik topraklarımızın değerini İhanet ettik emanetine, gidemedik bir adım ileri Çok değiştik biz, Bıraktığın biz biz değiliz artık Bulabilir miyiz kendimizi? ____________Değerdik; Işığa ve güneşe Alışamamıştık karanlıkta kalmaya Özgürdük biz asırlar boyu Bilirdik kardeşliği, bilirdik mücadeleyi Uğrayamazdı cehalet bize Kabul edemezdik köleliği, kendi topraklarımızda Okumalıydı ülkem insanı yediden yetmişe Tam bittik derken, Baş kaldırdı esarete mavi gözlü bir dev Başlattı kurtuluşu SAMSUN’DA Kurdu CUMHURİYETİ 1923’de Yeniden verdi özgürlüğü bize Bilemedik değer, Yargıladık CUMHURİYETİ geçirdik ilmeği Vurulmadan tabureye tekme Çıkartıp atabilecek miyiz boynumuzdaki ipi? Türkan DİNÇER 01.15 (Uyumanın değil uyanıp silkinmenin zamanı şimdi) |