KÜBRA GELSİN
Soğuk bir mevsim günü,
Heyecan vurdu limana, Yorulduk beklemekten, Artık Kübra gelsin. Sessizlik sardı her yanı, Zamana merhaba demek, Gülümsemek anne babaya, Artık Kübra gelsin. Bahara zaman var, Gelmeye acele eden biri var, Beyazlamadan yer, Yağmadan kar, Artık Kübra gelsin. Yıl 1988 , umutlu bekleyiş, Sabırsızlandı bahar, Gelmek isteyen yaz, Artık Kübra gelsin. Beklerken itibarlı müsafiri, Geldi , kara gözleri iri, Kepek kepek yüzünün kiri, Artık Kübra gülsün. Hasta oldun ağladık, Güldün gül açtı yüzlerde, Karardın, al al oldun, Yıkıldı hastahaneler. Sen gül Kübra ağlama, Sen sevin hayata, Sen sevin nefese, Sen karalar bağlama. =========================AR=============================26 |
Bu köprü benim mekânım,
Sizinkine benzemez evim,
Sizin dünyanız başka,
Ben başka dünyalardayım,
Siz kaderinizi yaşarsınız,
İşte budur benim kaderim.
Köprü altına, doğarken ışık huzmesi
Yeni bir umut ile beklerim.
Sen annenin sesiyle uyanırsın,
Benim ise klaksiyon dur, müziğim.
Aç susuzda olsam soran olmaz,
Karnını doyurduğun bu dünyada
Senin saçını annen okşar,
Benim saçımı rüzgâr yalar,
Kaz tüyü yastıklara koyarken başını,
Kolum bana yastık olur, beklerim.
Sen ağlarsan başına koşuşurlar,
Şikâyetim kime olsun ki benim
Bir birimizin sıcaklığı ana kucağıdır,
Beğenmediğin, atılan ekmek doyurur beni
Sizin ki gibi bir hayat bize göre değil,
Zor yaşamdır bizim seçtiğimiz hayat,
Kararsızdır mekânımız bizim,
Bizde sizin çocuklarınızız
harika duygu dolu
yureyine saglik saiir dost.