Çölde annesiz kalan İsmail gibi.Ah be dünya daha çok yol var yürünecek Ve geride kalan, bir yol var yürünmüş Rüya kadar buğulu , istenmek kadar sevecen, Hem uzun ve de düz olmayan bir yol Güneş parlaklığındaki gözlerim Kalabak pınarı gibi bitmeyen mutluluğum. Azalmayan artan heyecanım Gizemli Eskişehir’in, gizemli tahtı. Mevsimlerin hatırlattığı çocukluk yıllarım Yüzümü iyilik meleği okşardı Neler gezinmezdi ki saçlarımda. Gözlerim sevgiyi hiç bilmezken Ellerim nefretle hiç kalkmamıştı. Hacer’in kollarında İsmail sanırdım kendimi İshak gelip de çöle gidinceye dek sürdü Tepindikçe yerden “Zemzem” fışkıracağını düşünürdüm Tarlalarda sazlıklarda koşardım Sürünün ardında sabahın seherinde çığlıklar atar, Sonra yankı yapan sesimden bazen haz alırdım, Ses bana geri dönünce de biri var diye korkardım. Çölde annesiz kalan İsmail gibi. |