Sarı sayfalar
Mevsimlerden hangisiydi
Günlerden neydi Kaç yıl geri gitmeli o yılı bulmam için bilmiyorum Bir ses işitildi sanki tarafımdan Oyuncak Bisiklet Toz ve toprak Nesi varsa bir çocukluğun ki Zaten hepi topu bir torbaya sığabilirler Tümü bırakıldı Hepsi koyverildi bir kenara Ayna diye bir kalem Yol diye bir kağıt tutuşturuldu elime İşte o andan beri Bu yazma sıtmasına müptelayım ben Belediye zabıtası Şöyle bir teftişe çıksa haneleri Yazmaya meftun olmuşların kağıttan olurdu her hal sabıkaları Kağıt helva satsalar Kukla oynatsalar Araba çalsalar hatta Meraklıları daha bol olur ya Yazmak fiili Kendi başına bırakılmıştır bizim buralarda Balonlar uçsa Bal kabakların adoluşsa kül kedileri Yaramaz çocuklara dönüşse bütün yetişkin yüzler Erik ağaçlarına tırmansalar yine karınca duaları kadar kalsa tüm sıkıntılar Bir ressamdan ödünç aldım şovalyesini Bu gün kağıdı boyuyorum sarıya Saman sarısı Hazan sarısı Yaz sarısı Ne çıkarsa içimden Sarı renkte bu gün Hangi kelimemde sararmış Hangisinde solmuş Hangisinde duman gibi uçuvermişim Bilemedim ya Yazmanın sarı halinde Yazının sarı sayfalarındayım bu gün böylece |
ama sarının asaletinde aydınlanır dünya..tebrikler
Bir ressamdan ödünç aldım şovalyesini
Bu gün kağıdı boyuyorum sarıya
Saman sarısı
Hazan sarısı
Yaz sarısı