içinden bahsetmişken...benim yazdığımı söylediğin kaderinde en çok hiçbiriyim olsam olsam herkesin bildiği bir hecenin yorgunluğuyum silemiyorsan eğer karalayacaksın… kendi sözüyle kavruluyor şair güne dudak bükerek sabırsız bir imtihan peşinde yazdığı her kelime oysa hamuş dilidir bişnev de dini böylece kılı da kırk yarıyor okuyan kul ucunda bir tutam sevabı minnet sayarak tüm iyi niyetlerin zekatını peşin peşin ödeyen şeytanla kılıyor bütün kazalarını -şair ya…! kazara da olsa düşüyor hep aşk’a- ellerinden öpüyor ezber edilmemiş her duayı dudaklarında eğri bir sükût içinde hazıra konan veda içinden bahsetmişken açılıyor kalbi sanırsın ki pir-ü pak nereden bakarsan bak kirli işte bak tanrısını dizelerinde büyüten kelime sihirbazı sırasıyla emziriyor imgeleri darağacında sallandırıyor kimsesiz bir umudu bir dokunsan kanayacak bir okusan yazdıklarını şiirleri asacak kaç kentin ölümünü taşır bu düşler kırılan aynaların içinde geçen anılarla bul bir anlam uydur -şair ya…! uydurduğu her yalana kanar, kimse kan/a/mazsa- yalın sesinle dağıttığın şu mahşeri yalnızlık kovulduysa sözünden içinde sevgiliden kalma eski bir buseyi hatırla içinden bahsetmişken açılıyor bir parçan ne kadar şiir olduğu önemli değil sahtekar arzulara kötürüm umutlar ya benimle aynı kaderi paylaşıyorsa… alicengizoyunu (…seninle yaşanmış bir aşk; şair için, şiirin, özgürlüğün, ihtiraslı bir öpücüğün başkaldırışıdır…) |
imtihanlarında
intihar ediyor şair
bilemezsin
Sevgimle candaşım