FATİH AT PAZARI (7)
-2-
Halis Çavuş, Fatih At Pazarı’nda Sıcak Demircidir. YILAN-DİLİ-PERÇİNİ Hikayesini "Haliç Zinciri" gibi anlatır-da-anlatır; "- Hepimiz biliriz, Zincir Hurda Demirden çekilir. İlkin eritilir Hurda, dökülür sonra Kum’a-Sıkıştırılmlş-Form’a. Uzun-Yuvar Kalıplarda soğuyan bu Döküm Demir(*) "Zincir’in Ölçüsüne göre" alınır-kesilir ve ısıtılır, tavlarsın Ateş’te bir-güzel-yuvar, bükersin bu Tel’i Boyuna göre, "Boğum" olur. Burarsın iki-açık-Ucunu bu Boğum’un, geçirirsin diğer kapalı "Lokma"nın içine, yani bir-birine, "Bakla"dır Adı. Sanattır "Lokma burmak, Boğum bağlamak" Zincircilik’te. İlkin, yararsın arka Ucu’nu bu açık Tel’in, "Yılan Ağızı" denir. Ezersin öte Ucunu Çekiç-Balyoz ile Örs üzerinde, "Yılan Dili" dir. Sokarsın bu Dil’i Ağız içine. Sıkarsın Ağız’ı Pense, yada döverek Çekiç ile. Birde, Tepesinden "Zımba"yla delip, aynı Demirden "Mıh" soktun mu içine; Al sana Perçin, Zincir yap döve-döve! Sımsıkı sıcaktır bu kaynak Yeri. Ustalık-Hüner ister bu Çatlağı kaybetmek, "Kaynatmak" denir. Oda sadece Kasımpaşalı Zincir Ustası, benim Ustam, Hurdacı Muttafidis’in İşi dir! Bugünki "Rontgen" bile bulamazdı İz’ini. O Günler yoktu ki Oksijen-Karpit-Elektro Kaynak. Çadır’da-Çayır’da-Bayram Yeri’nde kıramazdı bunu "Zincir-Kıran Pazu’lar! Hele, birde "Başı Çuval-Baş Aşşağı-Su’ya daldırılan" Cambazlar’ın Elleri bu Zincir ile bağlıydıysalar eğer; Koparamaz-çözemez-çıkamazdı bir daha Yer Yüzüne! Çuval’ı "Kefen" olur, "Yılan-Dili-Perçin’li- Zincir"i ile son bulur, Gösterisi..." Halis Usta, iki Elini birbirine çarpıp-Ayağa kalkarak; "- Haydi, davranın bakalım Ustalar. Paydos bitti!" diyecektir. Çırak ve Kalfa’lar kalkerken bir Türkü söyleyecektir; "Demirciler Demir döver, Tunç olur. Sevip-sevip ayrılması güç olur" ve başlıyacaklardır İşlerine. (*) FATİH AT PAZARI (6) Şiirinden. |