EBEDİYETE HÜKMEDEN…Sen… İçime sığmayanım. Daha kaç yıldız seni dileyecek? Fuzuli uykuya dalışlar Gün sayıyorum yokluğuna Parmaklarım yetmiyor hiçbir hesaba. Tırnaklarıma dolmuş kan kırmızım En derin yaralarımı deşiyorum Acısı titretiyor gönül telimi Çığlıklarımı gömüyorum canlı canlı Sıktığım yumruklarım böğrümde Yedi kat toprak atıyorum üzerine. Dağlara taşıyorum sensizliği Karanlık bir ine saklıyorum bedenimi Kimse görmesin diye acizliğimi Zirvelerde değil bakışlarıma değen Tüm tünellere giriyorum çekinmeden Bırakmadığın izinin takibinde Okyanuslara direniyorum her fırtınada Kokusuzluğunla dolduruyorum içimi Durgun suların özentisinde. Bozuyorum tüm saatleri Yelkovanını koparıp atıyorum uçurumundan O dönmezse zaman akmaz sensiz Ayak diretiyorum doğmaması gereken güne Senden yoksun düşen bitap kaderime. Her solan yaprak ömrümden kopuyor Kurumuş şimdi çıplak dallarım Üşüyor örtüsüzlüğünde. Hasretini işliyorum tenime Dişlerimi geçiriyorum gelmeyişine Aştığım denizleri ben dolduruyorum özleminle. Sen… Yitirdiğim ruhum. Daha kaç düş hayalinle süslenecek? Şafağında yıkılıyor düşlerim Avuçluyorum sana dair yanımı Kan biriktiriyorum dipsiz gölümde. Sana giden tüm yollar engellerin işgalinde Aşılması güç geliyor takatsizliğimde Tüm uzuvlarımı katıyorum önüme Eşiyorum toprağını var gücümle. Sana geliyorum takıp yüreğine tapan yüzümü Tüm maskelerim kaldırımlarına gömülü Hangi yüzündü gözümü alamadığım? Ayaklarını yıkıyorum izinsizliğinde yaşlarımın. En loş ışığına bile muhtaçken ben Satıyorsun ihanetini zifiri gecelere. Üzerine basıyorsun kan pıhtısı damarlarımın Fışkırıyorsun göz bebeklerimden fütursuzca Yeniliyorum tükenmesi mümkün olmayan kederime. Sen… Ebediyetimin hükmü Daha kaç hücrem yok olacak yakıcılığında zehrinin? 17.08.10-02.20 |