KIRILGAN DİRENİŞSustum… Yenildim çığlıklarıma Bakabildiğim her yerde körlüğüm Sanki uzağımda bir parıltı vardı yanıp sönen Gözümün buğusunda ışığı dağılan Ben onu gördüm hem de defalarca Ama kim inanırdı ki âmâ bakışlara Benim onlarla hayat bulduğuma… Vurdum… Tüm kilitli kapılara vurdum Açan olmadı birini bile. Zifir kokan geceden güneş desenli şafaklara kadar Bekledim mermer eşiğinde Usanmadım bir daha vurdum Nasır bağladı yumruk yaptığım ellerim Takatsiz kalan uzuvlarım isyanlarda, Direnmekte bir dahaki vuruşa. Zulmettim her birine Acımadım bitkinliklerine Duyarsız kaldım yakarışlarına Tüm zalimliğime rağmen Çıkartamadım kimseyi ininden Kilitleri daha fazla vurdular kapılarına. Yalvardım ‘yapmayın’ diye Kıvrandım çaresizliğimde. Koştum… Ardıma bile bakmadan koştum. Kırılgandı ruhum her direnişe Bir yerde yıkılacaktı biliyordum. Son takatiydi atacağı birkaç adım Attı ve bitti. Düştüm… Üstüm başım çamur içinde Dizlerim, avuçlarım kan revan Yanaklarımda süzülen birkaç damla Silmeye bile korktuğum Evet, ben bir düş’tüm Uyanışa korkak bir düş Gerçekliğim yoktu Yitirdiklerim kâbusum Mutluluğum, o da neydi? Dudağımın her gerilişi Göz bebeklerimin perdemin arkasına saklanışıydı İçimde bir kuşun kanatlarını çırpışı Burnunun ucundaki fırtınadan bihaber. Yıkıldım… Tufana uğradı aciz yüreğim Yüzüme çarptı buzullar Sanki bendim sebebi küresel ısınmanın Tenime değen her soğuk kütle Eridi saniyesinde Yüreğim ateş topu Volkanlarım patladı tek tek Okyanusa indim, sönmedi ateşim Suyu bile yaktım öfkemde Kaynadı vardığımda kıyısına Bulutları da kızdırdım Düşürdüm birbirine Öyle bir gök gürüldedi ki İçimden koparcasına Benim isyanımdı o, yalnız ruhuma Güneş mıhlandı olduğu yere Ne ısıtabildi ne batırabildi kendini. Öylece kalakaldı doğduğu yerde Zincirledim onu Ben yaptım tüm hainliğimle Bana doğmayan günün yeri yoktu hiçbir tende Durduramadım gözlerimi Denizler taştı karaya Gökyüzü inledi Ve yine bendim her şeyin sebebi Selime kattım her yeri Sökmediğim hiçbir çatı, Devirmediğim hiçbir ağaç kalmadı Boğdum kahpe düşünceli insanları Bir çukura gömüp onları Yok ettim acımasızlıklarını. Al işte, benden sana ufak bir hediye İyi bak yoksun zenginliğime Tüm savaşlara katılıp Ağır darbeler aldı her yerinden Yıllarını aldı kapanması yaralarının Hiçbir zaman eskisi gibi olmadı Geçmişi kadar gözünü karartamadı. Birden fazla yenilgiye uğradı Üzerindeki her dikiş bozgunlarının mirası Birkaç küçük zaferi oldu Pes etmedi yine de Çünkü o hep kendinin gururuydu Herkes bastı üstüne Ezdi onu böcekmişçesine Ama o koparmadı kanadını umut filizlerinin Cesur bir hediye benden sana Ben bitap düştüm onun bitmeyen umuduna Al senindir artık. İyi bak kanayan yüreğime İyi bak dinmez yarama. 16.08.10-14.28 |
Sevgi ve saygıyla...