MEKTUP 4
Bu akşam duygularımın deli bir çay gibi yatağından taştığı
Özlemlerimin bir çığ gibi beni esir aldığı bir anda yazıyorum bu satırları Nerden başlayıp nerde bitireceğimi bilmiyorum Buram buram hasret ve özlem kokan yüreğimdeki haykırışları döküyorum şimdi dizelere Paketteki son sigarayı da yakarken şimdi Sensiz altına ışık vermeyen bir mum alevi gibi anlamsız olduğunu anlıyorum hayatımın Duvarları resimlerinle süsledim onlara bakıp hasret gideriyorum şimdi Bazen gözlerinde kaybettiğim kendimi, Bazen de sensiz beyhude, boşa geçen dünlerimi arıyorum gözlerinin mabedinde Bu sabah uyandığımda içimde garip bir duygu sanki sen çıkıp gelecekmişsin gibi Duygularım beni hiç yanıltmazdı ya Düştüm yollara oturdum tren garının kaldırımlarına Seni bekledim belki çıkıp ta gelirsin ümidiyle Bir sigara daha yaktım efkârımın bin beş yüz olduğu zamanda Seni sordum gökte uçan kuşlara Seni sordum sahipsiz tüm yolculara Sevenler sevdiğine kavuştu gurbet kuşları evleriyle buluştu amma Sen gelmedin sevgilim yollarında dalıp dalıp giden gözlerim Daha fazla dayanamayıp bastı isyanı döktü bulgur bulgur yaşları gelmeyen vuslata Yalvardım tanrıma bana verdiğin en büyük ceza bumuydu diye Hasret ateşiyle yakıp tüketmek miydi yoksa Yoksa aşk ateşiyle hayatımı kahretmek miydi diye Avunmuyor şu deli gönlüm Senden başkasını kabullenmiyor şimdi Ne sözden anlıyor ne laftan nede avunuyor telefondaki üç beş avutası lafından Bilmiyorum gitmek mi zor kalmak mı? Kalıpta yollarına bakıp ağlamak mı? Yine akşam oldu işte o boş evin kapısı karşılıyor beni Duvarları süsleyen o resimlerinde olmasa Söyle nasıl yaşarım buralarda Sen yanımda olmasanda hayalin yetiyor ayakta kalmama Yaradan seni bana bağışlamasa da Hayalini çok görüpte aklımdan almadıkça Bu bana yeter sevgilim kavuşmak nasip olmasa da kalsa mahşere Seni çokkk seviyorum bir tanem Sakın beni unutma ZÜLKÜF KILIŞÇI |