Fısıltılı Sözcüktü Yokluğun
Sensizliği damıttım içimin yabanıl boşluğundan
Kovuldum ruhunun izbelerdeki yataklarından Kumlar doldu gözlerindeki saklanma odalarına Devrildim, adının hapishanelerine gömüldüm. Er şafaklarda bakışlarının ritmine sokuldum Gecemin kaynayan aşk kazanlarına atıldım Fısıltılı sözcüktü yokluğun, içinde kayboldum Senli hatıraların denizlerinde ah boğuldum. Her kadehte seni içtim, dudağımda vurgun Sokuldum kıyılarına, oltadaki balık duruşum Hırçın rüzgârım, sesinin boşluğuna tutundum Aç bana sayfalarını, varsın, dokunamıyorum. Soylu yolculukların sularıyla gelsem yurduna Gurur dalgalarını aşarak dokunsam ruhuna Hazan resimlerini yırtıp sokulsam koynuna En yaşanası korkularla sığınsam uykularına. Ertelenmiş davaların intihar kuşları başımda Ruhuma sürdüğün aşk simleri aktı avuçlarıma Sevda yanıklarım iyileşti, aşk ağrısı şakaklarımda Unut sendeki beni, yetiş yârim en sonbaharıma. Selahattin Yetgin |