Sıyır Tenimdeki Kumları Yar
Yüreğimin korsan harflerinden aşkı yazdım
Sustu nicedir yüreğimin arsız ulumaları Yangın ağrıları var hüznün ormanlarında Günlüğümün kavanozuna saklanmış rüzgâr Ruhuma hazin bir yalnızlık nidası üşüşüyor. Her ses kendini parçalıyor sonsuzluğumda Alıp başını gidiyor biçare umarsızlığım Sayıklıyor bedenimde sevdalı bir kadın Uzak şehirlerin gölgeliklerindeyim Karanlık sularımda sevdalı bir balık üşüyor. Meçhul bir yalnızlık davası duvarlarımızda Kuşkularımızın devri-âleminde içsel travmalar Gel diyor yar, ‘sarıl düşlerimin yakasına’. Hicran satılıyor içimin yoksul pazarlarında Seni düşünürken ben, sesin içime düşüyor. Gidenlerin, asla geri dönmeyenlerin duası bu Bir kurşun vızıltısı kulakta, an çatırdamakta Bir kızın bakir düşleri büyüyor imgelerimde Huysuz bakışlarıyla süzüyor beni arsız yaşam Gönlümün kum saatleri rahibelerle öpüşüyor. Göğsümün penceresinde onlarca sarı deniz Göçmen kuş çığlıklarıyla kapanıyor perdeler Yollar vakitsiz yolcuların ayak sesiyle uyanıyor Gözlerimin bentleri yaşlarımı saklayamıyor Umut çıkmazlarında çocuklar aşka gülüşüyor. Bir gün yağmurlar vaktiyle düşersin tenime Künyemdeki vefa, göğsümdeki baş olursun Gülümserim senli resimlerdeki duruşuma Bedenimdeki coşku, yatağımdaki kadın olursun Sıyır tenimdeki kumları yar, aşkın şafağı söküyor. Selahattin Yetgin |
Selamlarla.