MAPUS DAMINDA
Şimdi dört duvar arasında
Hayatımın dört bir yanı tel örgülerle çevrilmiş Bir mapusluk hayatı yaşıyorum mapus damında Dünyam üç adımla beş karış arasına sıkışmış kalmış Gözlerim ufuklara gece yıldız misali asılı kalmış Yüreğim hasret ateşiyle çöllerde leylasına hasret köz olup yanmış Yürekteki yangın sönmek bilmiyor mapus damında Her gece hasreti içiyorum içki yerine Umutlarım bir uçurtmanın peşine kapılıp gitmiş Uykularım karanlık kâbuslarla aynı sahnede oynayıp kalmış Sabahın ışıkları dünyamı aydınlatmıyor ki mapus damında Çocukluğumun oyuncak treninde hayal yolcusuyum Her akşam sevdiklerime bir sefer daha düzenliyorum Uyandığımda dört duvar arasında bir kez daha kahroluyorum Günler hiç geçmiyor mapus damında Şimdi resimlerin yastığımın dibinde Gönlümse iflas etmiş kapısında paslı kilitle Ömrümse yerlerde beklide son seferde Çaresizlik yaşıyorum mapus damında Şimdi bir fasıl gönlümün mahreminde En gizli karanlık köşelerinde Sevdiğime hasret kokan nağmelerle Nemli duvarların çilesi çekilmiyor mapus damında Şimdi sanık sandalyesinde suçum ne bilmiyorum Aşkın hükmü kesilmiş anlamıyorum Kalemi kıran yürek mühürlenmiş çözemiyorum Kalemim kırılmış mapus damında Bir karış pencereden güneşe bakıyorum Gasp edilmiş ışığım bulamıyorum Karanlıklarla yoldaş oldum istemiyorum Güneşim çalınmış mapus damında ZÜLKÜF KILIŞÇI |
Gönlümde hoşnutsuzluk yer tutuyor
Uzuvlar kilitleniyor sen diyor
Karanlık odama güneş doğmuyor
İnsanı hiçbir zorluk deviremez derken demirparmaklıklar arkasında hasretın ağır yükü,küçük bir pencereden içerİ sızan GÜNeşin yüzü bile umutsuzluklara boğuyor.Yaşadığın dört duvar mı,pencerene düşmeyen ay mı..hangısı zordur bılınmez ama cezaevınde bır sevdıgı olupta ,hasret içinde beklemek nasıldır bilirim.Rabbim kimseyi düşürmesin..Kutlarım içinizdeki samimi duyguların dizelere yansımasını.Saygılar efendim