Şehrime Şiir
üstünde türbe yeşili kloş entari
ırmakların degajenden taşıyor bembeyaz billur afili duruşun bir fettan gibi kibirli mavi suyunda kudurmuş yine deniz kamçıladıkça sahili aklımı başımdan alıyor çocukluğum taşıyor köpüğünden puslu bir boşluğa geriliyor gözlerim sonunu bilmediğim dünlerimi düşlüyorum makasından sızıyor acı su kokusundan tıka basa doyuyorum düşünce başım yastığından zeytin tadı dilimde erken sabah kahvaltından kendimi yollarına vura vura caddelerinde çatlıyor sabrım yine bulutlar boşalıyor başıma sanki yalın ayak sırıl sıklam sırtımda gölleniyor yağmur’un alabildiğine iliklerime kadar ıslanıyorum toprağın suyundan memnun nasılda doygun bakıyor gözüme adı’n ebedi nikahlı kimliğime kazıdıkça kazıyorum sabah meltemlerine bağlamıştım selamı yeşil başını okşasın diye dağlarının alnına şiirler sürüyorum yıllarca gurbetin balkonlarından taştı da sensizliğim yer sofralarından halil ibrahim bereketi topladım durmadan seni kaşıklıyorum tüm zulalarımı yokladım benden kalan küçük bir iz bakıyorum kırküç kayıp ilani dağıttım ben hala kendimi sende arıyorum yıkık ömür enkazımın altından filizlenen kayıp güncesine yazıldım tek satırla ne olur.. beni hep güzel hatırla o gün bugün gitmedin içimdeki gizemden dudağıma bir parmak bal çal anzer’den... Faruk Civelek |
MEMLEKET HASRETİNİ ANLATMAK YÜREĞİN SESİNDEN DE DİNLEMEK
MUHTEŞEM ARKADAŞIM EVET NE KADAR AYRI KALSADA BEDENLER YÜREKLER
SILAYI ÖZLER DEYİLMİ ARKADAŞIM ANZER BALI NASILDA ÖZLEMLE DÖKÜLMÜŞ HASRETİN
SILAYA ÖZLEMİN BİTMESİ DİLEĞİ İLE HOŞÇAKAL KUTLARIM YÜREĞİN SESİNİ SESİNDEN DİNLEMEK AYRI BİR ZEVK BİLESİN:)