Üveyik/SancısıŞiirin hikayesini görmek için tıklayın “Ağu’dan merhemli kanat uçları,”
“Bir acıya kiracı oklanan tezgah.” Bakır gergefini işleyen avcı, Utanmaz nazlara sığın, Midenin aç sesindesin, Kanayan yüzün değil, Oklara düşen sancılar, Yarım ağız beddualar, Bumerangın ucundasın. Ölü mevsim; Kuşların kırık havası, Eteklerini toplayan Çınar, Ötekileştir ruhumu/ki, Sığınayım düş sanrına, Sitem/karım doğumuma, Ezik rüyalardayım… Günden düşen korkulara. Babil’in asmasıyım; Islak şaraplar mahsen ruhuma, Göğü yırtan dualarım yok, Ölür ya bir üyevik sıcağında, Sarısına bağlanır ağıt, Demli yağmurlara çekilir kanı, Poyraz aralarından… Bağlanır elleri kuşların, Kement düşer gökyüzüne, Her rengi avuçlar Gökkuşağı, Hüzne dönük renklerine, Düğün vardır yıldızlarda, Sancısına düşmüş üveyik, Beyaza açar duvağı… Telli kurşun izlerinden. Damarı çatlar toprağın, Ar damarı Avcının… Ağlak ninniler salınır, İki bulut arasından, Dökülürken sicimleri. Yeldirmelerden… Ruhun sıvası dökük, Kine katık insanoğlu, Ucuz dirhem et peşinde, Kovuğuna yetmeyen tadım, İz bırakır yutaklarda… Açlığın izi güya, Avurtlarda…. Sarısını giyiniyor bir üyevik gözden ırak mevsimlerde duvağında sevda beyazı Saçlarında alacası var kurşunların hiç açmayacak kardelen gibi magrur başı… 30.07.2010 Şiiri beğenip yüreğini katan değerli gönül dostu şiir aşığı sevgili de_soulmate arkadaşı ma gönül dolusu,sevgilerimle... |