Ağlama DuvarıŞiirin hikayesini görmek için tıklayın “Ağlarsa Anam ağlar ardımdan,”
“Göklerden ağıt yağar yağmurla,” Kaderine puslu güzellik, Zifaf gecesinde kördüğümsün, Sıcağına çöl düşüyor rahimden, Kuru gevrek nazlarına hançer, Ağıtları çevreliyor resimleri, Aynasız namus aralarından, Şeytan! Çığlıkları duvar dibinden, Cadı avlarında saçı süpürge, Çeyizine sarılıyor bedeni, Kanaviçe’de çiçekli ölüm, Son Arya düşene kadar, Alaz vurmaz ağıta… Duvarı süsler, Sarı kınalar, Lal/sız Tiz yok nefeste, Kafesi inik kuşlar, Suya düşerken bir tutam saç, Tele bağlıyorlar uçlarından, Yanık Türküler eşliğinde tören, Meme uçlarına düğümlenen süt, Ağızlardan emiyor körpeler… Kadın! Anıt gibi dik, Başaklar gibi bereketli, Ve doru taylar gibi kısrak, Hamurunda sağlam maya, Yüreğinde Amazon kanı, Peçede sızlayan yara, Ere düşer bazı serden, Bakir tarla gibi sancısı tutan her Ana oğul ve kıza kesen ülkeler sunar, Bu koca diyara ağlama duvarına dönse de bazen nazından sevilir edaları… 29.07.2010 |
( Şiirin Hikayesini Görmek İçin Tıklayın )
Şiirin Hikayesi
“Ağlarsa Anam ağlar ardımdan,”
“Göklerden ağıt yağar yağmurla,”
--------------------------------------------------------------------------------
Kaderine puslu güzellik,
Zifaf gecesinde kördüğümsün,
Sıcağına çöl düşüyor rahimden,
Kuru gevrek nazlarına hançer,
Ağıtları çevreliyor resimleri,
Aynasız namus aralarından,
KUTLARIM CAN YUREĞİNE SAĞLIK