Al Götür
al götür beni buralardan
al götür mavinin mavi olduğu göklere al götür yeşilin yeşilce koktuğu diyarlara yer ayır sırtında biraz daha düşlerime kalmasınlar öksüz son bir yolculuk olsun keşifsiz diyarlara al götür kaç şehir gömdüm yüreğimin çukurlarına bilmezsin dost hasretiyle yanan kaç beddua var geride kaç hasretlik ayrılığı yalnızlığı sürgün yüreğimi de kıyar giderim avuçlarımda uzak dağların kokusu var siyah beyaz resim gibi bir köşesine iliştiğim bu kentten al götür söyleyin ağlamasın dağ gelinciği gitmesin baharlar çocukların düşlerinden yaprak yaprak dökülmesin umutları alnı çatıma dayanmış ruhsatsız kirli gülüşlerden bıktım bulut gölgeli yüzümü bir aynaya bırakıp gözlerim yanlış zamanlara düşmeden akşam olmadan son kuşlar gitmeden yenik yarınlarımı bırakalım geride can kırıklarıyla al götür kendime dönmüşüm son zamanlarda kaldırımlarda bastığım kendi ayak izlerimmiş merhem bulamıyorum yaralarıma susuyorum geceler boyu şiire gebe sözcüklerimle yığılmadan ömrüm paslı raylara şehirler arasında al götür kaldırımlar taşımaz düşen suretimi gayrı yosun yüzlü hüzünler gömerim sınırı olmayan gecelere varsın sussun şiirim kanasın özlemler gecelerin ortasında düşlerimi demlerim gittiğim yerde al götür başı boş düşünceleri geride bırakalım yosmalar adımı sormasın düşlerin tenhasında düş kalemim ellerimden artık boşluklara tutunmayalım ümitsizce ölü canlar dirilsin esintilerinde al götür 04.07.2007 |
güzeldi..
saygılarımla...