SERSERİ VE AŞKI
Hisset beni teninde eğer kurumuş ise
Yüreğim dayanırsa sen ile sensizliğe Ben sende olan sevgimi özledim Dün sarhoşken söyledim Bügün ayık değilim Belki seni sevdiğimi inkar ederim Sen sakın üzülme benim gibi serseriye Bazen sarhoş bazen berdoş İçki kadehlerinde dibe gömülür isem Anılarını istersen sefilim sanma Sen başkasına aşıksan benden saklama Sefil bir aşka mahkum olsamda Anladımki aşkımız bir yalandan ibaret En güzel duygularımı sana ettim emanet Bir gün karanlık cökerse sokağıma Bir serserinin öldüğünü duyarsan sakın ağlama Gecenin en mahrem yerinde gelirsen mezarıma Seninle harbiden düşman olurum Cennet senin olsun cehennem benim Bir serseri öldü diye duyarsın bir gün Her hüzünlü vedanda bir anı saklarım Serserinin mezar taşına ismini nakışlarım Gamzendeki gülleri renk renk donatacağım Cehennemde olsa bile sana aşık olaçağım Serserinin kalbinde pahidar kalacaksın SERSERİ VE AŞKI REMZİYE ÇELİK |
Yağmur yağıyor ince, ince
Gönlüm sana var inceden işte
Anlatamıyor gönül derince
Derdin kederi hepsi bende
Güneş doğmadı bir gün içime
Bahar uğramadı hiç gönül’e
Karanlıklar içte perde
Aydınlık yarın ne..?
Nasıl..? Nerede..?
Yağmur yağıyor arama dışarıda yerde
Kanamalı bende hem de yürekte
Gözlerden akan yaş firari kan de
Bulamazsın ne yerde ne gökte
Anlatamam ki ben sana delice
Of be
Bir anlasan ah be güzelce
Bilmedi gönül gülümseme ne..?
Ağladı durdu hep gençlikte
Sevgim bilinmedi o yürekte
Ben hep sevdim o gitti ele
Başkası mı çok nasipli ne..?
Ben miyim asalak..?
Ben miyim kene..?
Gülmedi gülmez kaderim böyle
Peşindeyim işte
Sen bak yüzüme gel anla bre
21.04.2010
Seyfi Yiğit
Der gibiydi inceden içli ALKIŞLARIM YÜREĞE VE ŞİİRE