Şafağın nöbeti IŞiirin hikayesini görmek için tıklayın yeniden düzenleme
hadi bırak ellerimi, acısın yokluğun gecenin ötesine vurulmuş yalnızlıklarda ki keder nöbetlerinde kalp atımı düşün mührü kalsın gözlerimde hayali dokunuşlarını bırak hislerime sığmayan kaskatı uykularımda gün bırak yastığıma henüz soğumamışken hasret çıkınlarında ateş im devrilsin içimdeki hasat harmanına kemirilmiş ruhumun aşkı bulduğunla kalakalışında ve geç bulmuşlukların keşkelerinde hazanı yüz gözlerimde kendine sağır çırpındıkça bu sevda dört mevsim yutmuş ecel gibiyim ömrümün paydasına eklenen fay`da dudağımın ucunda kalakalmış uçuk bir düş su toplar heybesine canımı yakan nefesinde har tenim ellerimde bırak beni serabı koynunda ıssız çöl üşümüşlüğünde gözbebeğimin yazgı oygusuyla kesilen avazında masumiyetim ki öksüz nihaiyi hıçkırık alaz sevmenin bedelini bırak kimsesizliğin boğazında avaz avaz! çünkü ben; ölümün yüzünde kederi süzmekteyim şafağın paydaşına eş askerim! Sude nur haylazca |
SEVGİMDE KALIN DENİZ KADIN