epope
g/ün batımı
ve g/öç şehr-i gülistan’dan makam-ı çilegâha * ** çinisi soyulurken en mavilerin ölü bir yılan kadar soğuktu zaman kırık mühürler sessiz han odaları esmer sözcükler inatla yapışırken dillere kaç asil duruş buldu kendine zülal bir boğanın boynuzunda uyanırken düşünden eğriliyordu ömrü kemikten t/eşiklerde ve kanıyordu inatla dağlanmış dövmeleri ey zülfünü aydınlığa kapatmış zülal saymıyorum yüzünün yüzüme ettiğini adadım aklımı aklının gittiği yere iç çekerken (s)uçsuz bucaksız uçurumlar sabrı(m)nın tablosunu aksinle tamamladım sen göçebe düşlerini kucaklayıp giderken eriyor kemiklerim (s)kavrulan su üstünde ey ateşler kitabının mahkumu zülal ey nemsiz toprakların katıksız kehribarı ey kamçılı karanlıkta biçtiğim ipek şalım dilsizim ve adsızım senin olduğun kadar uyan ve düş ardıma konuş boşa mıdır yoksa aşk adına bunca örf’e taktığım çalım filiz 2010 kocaeli |