İNFAZ
Beynim infazını emir buyurdu
Düşlerim kendini astı bu gece Güller yokluğunu kente duyurdu Aklımı meczuplar bastı bu gece... Ölümsüz değilsin elbet var sonun Buraya kadarmış, geldi yar sonun Seni sorup duran yaşlı garsonun Sabrıma vardı bir kastı bu gece Pişmanlık koynumda ağlayan puttu Pencereden attım bekçiler tuttu Ayşe teyze küçük dilini yuttu Bir yaşına daha bastı bu gece Kapımda yaralı üç köpek havlar Gözyaşım ısrarla gölgeni avlar Sağımda alevler solumda lavlar Cehenneme sardım postu bu gece Boğdum hayalini gömdüm terasa Sülalen bulamaz yüz yıl arasa Resmini gösterip çeken yarasa Yalnızlığımın tek dostu bu gece Dilimde beddua yanağımda nem Kevgire benzedi nerdeyse sinem Her gece nasihat veren süt ninem Anlamadım neden sustu bu gece Boğazım kördüğüm lokmalarım sert Garip halim olsun içerine dert Yemedi içmedi papağanın Mert Adını bin defa kustu bu gece Üç halka bir kapı, kelepçe ve kum El uzatmam olsan cevizli lokum Sen yalnız devam et, ben artık yokum Sevdiğin, bahtına küstü bu gece.. |
Dizeler ağaca çakılan çelik çiviler gibi iz bırakıyor. Her yönüyle çok mükemmel; kutluyorum.