12
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2392
Okunma
“Bir gün seni kıracaksam
Uzat bana ellerini ince kırılgan parmağı eklemlerinden kırayım
Belki o an ağlarsın, acıyla haykırırsın / ya kalbini kırarsam ?”
B.K
Diyor, bir şiirinde; Dostluğundan, insanlığından asla şüphe etmeyeceğim değerli ve saygı duyduğum büyüğüm, şair ağabeyim. İthaf olunur.
Ellerim, hele ellerim…
Acıya kuluçkası müebbet serçe,
İç kanamalı kalp gibiyken mi ?
Firari cümleleri azıya alıp,
Cüret meydanında sallandırırken mi?
Ağlamak dediğin ne ki koca adam,
Üç beş damlaya yolu göstermek,
Çıkarıp yuvasından kızıla giydirmek mi?
Ağlamak koca adam, ağlamak dediğin;
Dış kırığına dayalı bıçak bir sözün
İç kovuğunda istiflenmesi…
Yıldırımlar düşürülürken beş duyuna
Yalın ayak tökezlemesi kalp denilenin!
Ağlamak dediğin koca adam, ağlamak dediğin;
Kör mendile şaşı bakmak da değil !
Sakalı mora çalmış ayyaşcasına
Hezeyanı iki kaşa devşirip öylece
Bulutları vurmaya yeltenmek değil !
Ağlamak koca adam, ağlamak dediğin;
İçinden geçirdiğin dev cüssenin cüceliği mi
Su koyverdiğinde hayat denilenin?
Feveran zincirlemesi,
Kendinden muaf kalp yetmezlerinin…
Yutkunmak, kıskın ve küskün nefesini.
Sen de nemlisin be koca adam, sen de nemlisin.
Ekmeğim, onurum… Bağışladım gözlerimi.
Özlem Pala
4.7.2010