Aşk Hep Yapayalnızlığına Ağlar
Kıpır kıpır bir düşün rahlesine koydum yüreğimi,
tutuştu ıslak gönlüm Bir düşün kristaline uzattım ellerimi, aşkla donandı şu ömrüm Bir avuç mutluluk tabakasıyla ovdum sevilerimi, ruhumu sana döndüm Onulmaz bekleyişlerin topraklarında ben, yokluğuna gömüldüm. Çömeldim bir çoban ateşinin kıyısında, yıllardır aşka demlendim Sevdanın kepeneğinde terden büzüştüm, dağ yellerine ismini seslendim Bir yıldız göz kırptı özlemine her gece, gece kuşlarıyla dertleştim Bitimsiz bir dansa kalkmaktı seni sevmek, yokluğunla helalleştim. Yangın, kelimelerin aleviyle büyüyen renkli bir atlas, hiçbir makasa biçtirmez kendini Bir mana ararız gökten düşen cümlelere, Hüzünlerle temizleriz karmaşık rengini İçsel ağrılar geçer içimizin raylarından, ömürler sürerek yudumlarız ahengini. Sıkılır avuçlarımız arsız gecelerde yar, iki kişilik düşlerle süsleriz menzilini. Bir kayboluş ninnisi doldursun kulaklarımı, çekilsin dağlarımızdan artık hicranlı bulutlar Yasak düşlerin tepelerinden sert eser rüzgâr, yüreğimizi teğet geçerek gönlümüzde konaklar Yırt fısıltılarla dönen gecenin atardamarını, gökler yere emretsin, gözlerimizden aktıkça yaşlar Bir muamma ruletini çevirsin ellerimiz, kazananların kaybettiği bu devranda aşk hep yapayalnızlığına ağlar. Selahattin Yetgin |
yetkin imzasında ziyadelik
yürek sesinin okuyucuyla irtibatının kusursuz ahengine tebrikler selamlar