cardinal melon
Şimdi… Steril bir İğnenin ucu deliyor damarlarımızı…
Stabilize edilmiş Bedenlerimiz Sağlıksız pastırma yazı koşullarında yapış yapış sevişiyor doktor gözetiminde Gözetim altına alınan halüsinasyonlarımızın ilacı yazılıyor Yeşil reçetelere Altın dokunuşu legal sayıyoruz umuma açık tüm yatak odalarında… Yatak odaları tekin değil, bunu iyi biliyoruz.Serum bağlı kollar koynunda Hindistan cevizi aromalı güneş yağı kokulu, Tenimizden okuyoruz tüm hayat bilgisi notlarını Hayat bir itin gözleri kadar renk körü şuan ve sadık olan acısıyla uyuşturuyor kanımızı Her Aşkın metre karesine Sığınak, yağmur ve gözyaşı bırakıyoruz misket bombalar eşliğinde Ceplerimizden taşıyor, Mazgallardan denize karışıyor Tüm Mutlu anlarımızı inşa eden 2 mg’lık akinetonlar Artık Adli tıp koridorlarının ıssız hayatlar morgundayız senle ben Soğuk ve paslı neşterler vuruluyor cinnet saatlerimize… Kadavramızın kaburga aralıklarında İnce sızı, dul ve cahil kadınlar geziniyor belli belirsiz Kan kusan tebessümler biriktiriyoruz derin dondurucularda Çünkü Beceriksiz çocuklar gibiydik senle ben Bir zamanlar Yüz güzelliğimiz ve aşk vardı Kalbimiz yorgun ve bitkindi Ne yazık ki Son noktanın ilk cümleye oturması gibi kısaydı hayat Tıraşlanmış Cin-sel Ten-sel Din-sel Korkularımız vardı Çünkü İstila edilmiş Vücutlar ülkesinde ALTIN golü son VURUŞla attık Çünkü Biz ayrılmadan önce yaşanılası Anatemsiz bir hayat vardı damarlarımızda… 17/06/010- |
her dizesini beğendiğim şiirin tamamını buraya alıntılamak istiyorum.
cardinal melon
Şimdi… Steril bir İğnenin ucu deliyor damarlarımızı…
Stabilize edilmiş Bedenlerimiz
Sağlıksız pastırma yazı koşullarında yapış yapış sevişiyor doktor gözetiminde
Gözetim altına alınan halüsinasyonlarımızın ilacı yazılıyor Yeşil reçetelere
Altın dokunuşu legal sayıyoruz umuma açık tüm yatak odalarında…
Yatak odaları tekin değil,
bunu iyi biliyoruz.Serum bağlı kollar koynunda
Hindistan cevizi aromalı güneş yağı kokulu,
Tenimizden okuyoruz tüm hayat bilgisi notlarını
Hayat bir itin gözleri kadar renk körü şuan
ve sadık olan acısıyla uyuşturuyor kanımızı
Her Aşkın metre karesine
Sığınak, yağmur ve gözyaşı bırakıyoruz misket bombalar eşliğinde
Ceplerimizden taşıyor,
Mazgallardan denize karışıyor
Tüm Mutlu anlarımızı inşa eden 2 mg’lık akinetonlar
Artık
Adli tıp koridorlarının ıssız hayatlar morgundayız senle ben
Soğuk ve paslı neşterler vuruluyor cinnet saatlerimize…
Kadavramızın kaburga aralıklarında
İnce sızı, dul ve cahil kadınlar geziniyor belli belirsiz
Kan kusan tebessümler biriktiriyoruz derin dondurucularda
Çünkü
Beceriksiz çocuklar gibiydik senle ben
Bir zamanlar
Yüz güzelliğimiz ve aşk vardı
Kalbimiz yorgun ve bitkindi
Ne yazık ki
Son noktanın ilk cümleye oturması gibi kısaydı hayat
Tıraşlanmış
Cin-sel
Ten-sel
Din-sel
Korkularımız vardı
Çünkü
İstila edilmiş
Vücutlar ülkesinde ALTIN golü son VURUŞla attık
Çünkü
Biz ayrılmadan önce yaşanılası
Anatemsiz bir hayat vardı damarlarımızda…
"yalnız bilinçli yapıldığını düşündüğüm peşpeşe gelen aynı sesler var, bunlar sesi hafif olumsuz etkiliyor. ilki "gözetim" sözcüğü. ikinci gözetim yerine "karantina" kullanılabilirdi. karantina da gerilimi yüksek bir sözcük.
ikincisi yatak odaları..
üçüncüsü de hayat..
şairi yürekten kutluyorum..