GÖLGE VE GERÇEKBu gölgeler ne böyle, sorsana neyin nesi? Örülür gölgelerden hepimizin gölgesi... İlk kişi kimdi acep, gölgesini terk eden ? Gölgem ile beraber, koşmak istiyorum ben. Gökyüzü kapanır mı, bulutlarla ebedi ? Kendi gölgelerini götüremezken kendi. Neden dinlemez insan, önce kendi sesini ; Bu yüzden mi ölüler bırakır gölgesini ? Kanatlarımı açıp; aşmak, güneşi, ayı, Fethetmeliyim sonra gölgesiz bir dünyayı. Dört bir yana gölgeler, neden ansız düşüyor, Çoğaldıkça gölgeler, içim nasıl üşüyor... Her gölge benim diye, eğilip de alırım, Soyunup yeni baştan, çırılçıplak kalırım! Gölge soyunmak mıdır, açılarak dört yana, Yoksa giyinmek midir, dizilerek yan yana ? Kendi ruhumla bir gün, yapacakken evlilik, Hayat, gerçek ve gölge, akıyor iki belik... Gir şimdi aramıza, istediğinden tutun, Yolarken birer birer, saçlarını umudun... Uzanırken zamansız, bir servi gölgesine, Kulak bile veremez, insan kendi sesine. Hayrettin YAZICI |
Yolarken birer birer, saçlarını umudun !...
Tükendikçe umutlar...düşeriz gölgelerin kucağına....çok güzeldi..tebrikler..saygılar sevgiler..