Toprağın Kaymış Baba/Yüreğimi ÖrteyimKalbimdeki sıcağına karlar düştü Yetim şehrin serçeleri koynunda Onlar ünler adını asırlık yalnızlığında Geceye örterler mahmur bakışlarını Bak ceplerim doldu yalanlarla Varlığında kırılan öfkem yerlerde Aşk dürtülerim törpülü iklimlerde Aynalarda bakış arıyor gözlerim Zaman soluklarında kaç umut boş Saçındaki aklara kaçıncı dokunmayış Özlemlerim her durakta boşalıyor Yerine senden kalan acı hatıralar O yüzden her sevdaya kapılarım dönük İnsan suretlerine işlemiyor aynalar Mesela sen gibi kokmuyor Gece Safaları Her rüya dönüşünde kapı araları boş Verme dedim Anama sevdiğin mintanını Kokun sinen odalara sürme dedim badana Bana da düştü beyaz senin aydınlığından Ağlayamaz koca adam kurt döker bağrına Ondandır sığınmam boş limanlara İçinde yoksan neye yarar martılar Dönüşün yoksa yırtınmam neye yarar İşte avuntu limanlarında Mecnun oğlun Bir Leyla’ya veremedi bahtını Tepinir duraklarında… Sensiz de sevilmez be Baba Adam gibi… Yılları döktüm üstüne halen doyumsuz toprak Çağırıyor kollarına sıralarımı rahat uyu… 10.06.2010 |
Başkaca sözüm yok, bir yetimin halinden, yine bir öksüz anlar...