Kanımca
çok zamandır masum cenazeleri taşıyor gözlerim
umudun yeşerdiği yerden kırılıyor gücüm kuvvetim uzak deniz kıyıları gibi bir türlü kavuşmuyor iki yakam kendi kırıntılarımı topluyorum kaldırımlardan bazen kesilmiş sanıyorum ömür nafakam eğri bir çizgi çizmedikçe hayatın duvarına elimi kaldırmadan karıncanın başından mazlum’un acziyetinde erittim acıyan taraflarımı en yağız zamanlarıma bile katil zanlısı kaldım sanki kendimi saltuk bir kimliğe kazıdım ’söz’de ve uçurumlardan salıverdiğim beyaz müjdelerin öncesinde kendimi aldatışımmıydı topal ayağımda sakladığım sabır hayır ellerini borçlanarak istedim hep güneşten üstüme ansızın yığılan bulutlara balık oldum sayısız bedeller ödedim beşeriyetimin derin göllerinde boğuldum su tutmayan toprak gibi değil sır tutmayan insan gibi de değildim her gece bir yöne yapışıp kalıyordu gölgem beni kapıda unutan yanlızlığımla öz kardeş kalınca o RAHMAN’ın kudretinde sınanıyorum dedim sonunda kanımca.. Faruk Civelek |
işte iç hesaplaşma bu olsa gerek kanımca...
her kara gün aydınlığın en tez geldigi andır yaklaştığı andır usta
ömrür biterse nafaka kesilir be usta merak etme
bu hususda
sevgimde kalın deniz kadın