Yine gâm kervanı yükünü tutmuş
Saadet gülüne rahmet damlıyor
Sevgi denilen şey geçen bulutmuş
Bu nasıl yürektir aşk-ı demliyor
……Gül,hilâl dizilmiş bak katar katar
……Bu yürek yâr diye gör nasıl atar

Sevdiği uğruna bölünür yürek
Merhamet vicdan da aşk ile olur
Mestane gözlere tahammül gerek
Meftun/sa bir yürek aşk ile solur
……Özlemi,hasreti kalplere batar
……Bu yürek yâr diye gör nasıl atar

Şükür kapısında dua dil ile
Hûşu/yla coşarak bin haz alırmış
Kokusunu salmak acz değil güle
Gül’de sevenini iyi bilirmiş
……Yiğidin gönlünde bak neler yatar
……Bu yürek yâr diye gör nasıl atar

Bakış değil midir yakan sineyi
Kalp vuruşlarında sevda hâr olur
Bilmeyen ne bilsin üflenen ney’i
Bilene bir derya bir bahar olur
……Nazlanan sevgili kaşını çatar
……Bu yürek yâr diye gör nasıl atar

Besmelesiz açma gönül kapımı
Orada iffetim,namus,ar’ım var
Dilersen görürsün sevgi küpümü
Sevda kürsüsünde iftiharım var
……Sevgi dokur yürek hep sevgi satar
……Bu yürek yâr diye gör nasıl atar

O kara gözlerin Leyla saçların
Savrulur rüzgarda yüzüme değer
Kızıl gülden yapmış başa taçların
Samire sevdanın adıymış meğer
……Engin bakışlarda hep sevda yatar
……Bu yürek yâr diye gör nasıl atar

Lüzumsuz aşıktır böyle güzele
Saçını okşayan yeldir titreyen
Gönül bahçesini hele tazele
Mızrabın vurduğu teldir titreyen
……Gün gelir bu zaman beni de yutar
……Bu yürek yâr diye gör nasıl atar

Sadık Dağdeviren
Aşık Lüzumsuz