GÖL YAKININDAKİ UĞULTU
O kocaman karındaki yalnızlığını bile unuttun değil mi
Bu devasa kırgınlığı yaşayınca Sana tıkırtılara aldanma dedim Daha gelip almayacaklar seni uykundan Gör bak ne kadar insan gibi ıslanmış toprağın görüntüsü Sarmaşıklar nasıl nefes alıyor Yuvarlanan dikenli çalılığı dinle Onun içinde senin duasız susuşun Biriktirdiğin taşları at artık Yörüngesini hiç tanıyamayacağın bir kumral telaştasın Şu çalan trampeti bir dinle Kızgınlıklarını onarırdın ya bir zamanlar zafer sandığın oyunlarla İşte o trampetin sesi Son gördüğün sahte yüzün sevdasına mı dargınsın Yoksa yakut bu dediğin yüreğin kırıntısı mı dişlerine ilişen Saklandıkça yoksun ve günah gibi yaşarsın sen O incecik bacaklarının ısrarına güvenerek mi kacacaksın benden ey umut Deli bir kısrağın ağzında eriyen şeker gibisin Tatlar ne kadar eskise Öyle su gibi bakan iki badem göz Sana da susar bir gün deli ırmakların Dalında kayısı kadar özgür yaşatmaz seni o kirli yüzler SARP ÖZDEMİR |