Kirli Ten Yırtıkları...Tuhafım yine Saçmalıklar geziniyor akıl eşiklerimde Evden çıkmalıyım Bütün pencereleri açık bırakarak Kokun terk etmeli evi döndüğümde Uzak gitmeliyim Çok uzak Ya da Bir bara girmeliyim Geberinceye kadar içmek için Söylemesi bile ne hoş Sarhoş olmak Sar/hoş Kızıl saçlarından akıyor söylediği şarkıların hikâyesi Sesinden belli Bu bir sevda terlemesi Sıtma gibi vurmaz mı vakitsizce adama Yok yok Yarın ilk işim yabancı dil kursuna yazılmak Hissettim ama Anlayamadım olup biteni İçime en edepsiz yanım düşüyor Kopuyorum kızıl şarkıdan Barda oturan adam Farkındayım Beni süzüyor kadeh uzantısından Sevdim bu çıplaklığı Kadeh aralığındaki kirli ten yırtığını Uzaklardan bir ses “çık içimden şeytan” Öyle düştü ki adam suyu pis bir denize Farkına varmadı bile Şuursuzca ötelediğim şeytan tiplemesinin Bana ne ki seyrinden Ruhumdan arındırdığım etin Oturduğu tabureden kalktı Yaklaşıyor Bir çalım Bir eda Nasıl mı görünüyor Oldukça budala Bir sigara daha yaktım Seyrediyorum Kendimi tutmasam anlayacak Gülüyorum İşte o an/ Derme çatma bir çift söz Dudak aralığından sıyrılan Sanki acelesi varmış da kaçıyorlarmış gibi Sevimsiz ve itici Vakit hayli geç Sebepsiz bir tebessüm bıraktım masanın ortasına Ufak bir gönderme yaparak Kızıl hikâyenin nakaratına Ucuz yollu bir “hoşça kal” işareti Bütün hücrelerine düşürdü ruhsuz eti Anlıyor musun Neden saçma sapan Boşuna düşürmüşüm içime seni Onca zaman Eve dönmeliyim artık Çıkmış olmalı kokun Kendimi yaşadığım barınağımdan /Bildin mi? Bu şiirin neresindesin şimdi?/ Sevgi Dündar....mayıs2010 |