ulaşılmazım
Sen giderken sevda ikliminden ivedi bir yağışla,
Gönlümün çıplak ayakları koşar adım kanıyordu, Sana giden dikenli sevda yolunda. Sen gittiğinden olsa gerek, Ulaşamadım bir türlü evrenin senli zamanlarına. Geçmiş zamandı sevdam, Gelecek zamanda terk edişlerin Ve ben akrep ile yelkovan arasında şifasız hasta. Güzel ve güneşli günlerin sarhoşluğunda, İçinde sen olan ve sana dair şiirler çektim ciğerlerime, Sevdana yetmeyecek kadar büyük olsa da yüreğim, Bir başka çelişkinin içinde hamaldı beynim. Bölündüm bende sevdanla, Kaça bölünürse işte insan. Hayat dediğin yalnızca birkaç dakika, Belki bir mevsim belki yalnızca nisan. Kaç türkü bekledim gecenin karanlığında, Kaç şiirden geçti yüreğim, Kaç kere geldim bir nefes yakınına Ve kaç kere elerimden ayrıldı ellerin bilmiyorum. Ben senin bahçende yabancı ot, Sen benim bahçemde nazlı gül goncasıyken Kaç kere yaralandı yüreğim gözlerinin menzilinde? Bu sevda, Bu zulüm, Bu çaresiz kıvranışlar, Ben miyim yollarındaki biçare dilenci? Ben miyim aşkının elleri bağlı kölesi? Yiğitlikten yiğitliğe aklanırken anlım, Yazılırken zihinlere gençlik destanım. Ben miyim şimdi dizleri üzerinde ve aşık? Sen misin terk eden zalim Ve karanlık ömrümdeki sonsuz ışık? |