kendimden bilmeceye
Ucuzluktan alınmış yalnızlıklar
Ve haddinden fazla parlatılmış yaz anıları. Asfalt yolun altında kurumuş dere yatağı, Masum gökyüzünde göz kırpan haylaz yıldızlar. Tüm haşmetiyle seyahatinde yaşlı gezegen, Üzerinde insanlar ve üzerinde acılar. Yeryüzü seyahatinde insanoğlu, Zihninde cennet hayali, Dizleri tutulmuş, Yorulmuş da bir hayli. Çocukların gözyaşları damlamış lirasına beyimin, Masum kanı dökülmüş silahına serserinin. Çıldırtan adaleti hüküm sürerken zalimin, Ağlar gözlerim ağlar, Boşluğun içinde sürüklenirken zihnim. Ben ucuzluktan alırken yalnızlığı bir bir, Parlatırken yaz anılarımı, anlatırken şiir şiir, Zulüm edenler var elleri yüzleri kir, Kavga edenler var, dillerinde zikir. Hey hat! Uslanmaz mısın artık ey bencil nefis, Uğramaz mı semtine vicdan ya da bir his? Görmez misin aynalarda ağlamaktadır akis, Yanmaktadır ocaklar, Toplanmaktadır zalime karşı ulu meclis. Yalnızlıklarını ve yaz anıları at artık bir köşeye, Kapan sende ağlayarak nurlu secdeye, Tüm kardeşlerinin üzerine kararmış karanlık geceye, Bir ışıkta sen yak, Telsim olma ruhuna dolanan bilmeceye… |