GENÇLİĞİM, YÜREĞİM
Açılırken kapıları çileli sevdanın,
Benim liseli beyaz gömleğimin bağrı açık Voltadaydım, Penceresinin önünde bakmaya kıyamadığım sevdalımın. Nikotin sarısı acıları ben çizmedim; Kader diye anlıma, Ellerimde hayat kavgasının nasırları. Delikanlı bir türkü gezinirken kulaklarımda, Ellerim ütülü siyah pantolonumun cebinde, Aklım yarin yanında. Gencecik bir filizdim memleket toprağında. Kalın kitaplardan koca koca laflar ezberliyor, Dost muhabbetlerinde dünyayı fethediyordum Hayat nehrinin yanı başında. Ters bir dalgaya tutuldum sonra, Al aşağı etti beni dalga. Yalanlara kapattım her daim yüreğimi, Sahtekar gülümsemelere kiraya vermedim suratımı. Meğerse yalanlar sarmış dört bir yanımı, Yangınımı... Geçte olsa anladım hayatımdaki yılanların yalanlarını Gece bekçisi ve uzun gecelerde, Eskittim gülümsemelerimi bir bir. Teşbihte hata yoktu, Hata aradım kısa ömrümde uzun uzun Ve bulamadım kendimde kendimi. Ruhum bedenimi taşıdı ağır ağır. Çatladı sabır taşım, açılmadı kapanan kollarım, yollarım. Talih diye bildiğim bir yalana açtım kısmetimi, Kesilen kısmetimi. Servetim delikanlı anlarım, servetim dürüst gençliğimdi. Sonra uyandım günün birinde rüyamdan. Dost diye sarıldığım yılanların esaretinde buldum yarınlarımı. Birden bire battı güneşim. Gecenin pençesinde bir ceylan şimdi yüreğim… |