Fethin Gülü İstanbul
Yüzerek karadan Haliç’e doğru
Rakseden geminin yolu İstanbul. Nice şühedânın Eyüp Sultan’ın Fâtih’in gönlünün gülü İstanbul. Ulubatlı’m boşa akmadı kanlar Ezanlar yükseldi kesildi çanlar Camiler, çeşmeler, saraylar, hanlar... Tarihî eserle dolu İstanbul. Dünyaya açılmış bir bab-ı âli Ona duâ etmiş Şeyh Edebâli Öyle bir devlet ki, Devlet-i Âli Başkentler başkenti ulu İstanbul. Yüzünü çevirmiş güneşe, aya Kapısını çalan kalır mı yaya? Açmış kollarını iki kıtaya Fakir, fukaranın eli İstanbul. O karşılar seksen ilin aşını Altın eylemiştir Rabb’im taşını Bir yanlışlık görse çatar kaşını Kimsesize kimse velî İstanbul. Öyle bir devir ki her şeyi farklı Acze düşürüyor bu günkü aklı Kim bilir bağrında ne sırlar saklı Şu dertli dünyanın dili İstanbul. Zaman oldu yâdellere katıldın Zaman oldu altın ile tartıldın Zaman geldi Kostantin’den kurtuldun En hayırlı günün Salı İstanbul. Sonunda kavuştun müjdeli üne Işık saçıyorsun dünden bu güne Mânâ güzelleri Mekke, Medîne Zâhir güzelliğin şalı İstanbul... 09/04/’06 Hanifi KARA |
Sevgi ve selamlarımla...