KALMAZ
Sevildiğin yere sık gidip gelme,
Kalkar îtibârın, muhabbet kalmaz. Îtimat azalır, küçük düşersin, Hürmetin tükenir, müebbet kalmaz. Zaloğlu Rüstem’den boyum var desen, Ashâb-ı Kiram’dan huyum var desen, Sultan Süleyman’dan soyum var desen, Beş para etmezsin, necâbet kalmaz. Elâlemi deli, kendin âkil san (!) , Sus bâri, seni de, sansınlar insan, Düşsen bir çukura, bir el arasan, Görmezden gelirler, sahâbet kalmaz. Sözüne dikkat et, sîneyi deler, Unutma, el ârif, insanı eler, Karşında elpençe duran kimseler, Sırrını öğrenir, mehâbet kalmaz. ’ Laf taşıma sakın, gerek taş taşı,’ Sebeb-i minnettir, sakınma aşı, Bıktırma dostunu, çatmasın kaşı, Belki selâm kalır, bak sohbet kalmaz. |