Eğin yolcuları............
ay hilâl,anamın elleri havada,duada
bozkır cimri,başak cılız,tanrılar gazapta Anadolu’da boyun eğmiş paletlerine rus çeliği’nin hasat sesler gelir Kemah’tan kudurmuş namlulardan barut dolumları yüzyıl savaşlarına gebe her tetik çekimi garez,her gezde pusuda fesat Eğin tepeleri,yılan kıvrımı yabana yol erzak hamalları donları kırk yamalı ılık ahırlar uykulara mekân sırtları yaralı,en mühkem yükleri kırık buğday çuvalları yüreğimiz atmaca pençesinde serçe çocukluğumuz çelik yırtımı,konuk hamalların dilinde harem’likte bir köşede çoğu kutnu kumaşlı,kara kaşlı şahmaran bakışlı kadınlar gündüzleri revan yasak,gece giderler mühürlü çuvallar,zapta geçmiş narhları ne yerler,ne içerler keşke gündüzler olmasa,yaşasak masallarda Mehdi’de gelecekmiş diyorlar yaşlı yaşlı adamlar,tenhalarda şimdi; hasta gezimi yarı çürük elmalar keven kokusunu bulandırır us’umda mazimi tırmalar yalı çapkını,allı bebek; Anadolu bahçen kadarmı seninde anlatacakların varmı...........................Kasım |
hasta gezimi yarı çürük elmalar
keven kokusunu bulandırır us’umda
mazimi tırmalar
hisseden
ve
hissettiren
kalem
saygılarımla