Dolu VurgunuNe çok sarıp sarmaladım kendimi Üşümemek için yokluğunun ayazında Oysa kendini avutmakmış sadece Küçükken kollarımı dolayıp boynuna, Küçük avuçlarımı ısıtırdım koynunda Anladım ki; O zamanlar üşümek Tenimin ürpermesinden ibaretmiş. Şimdilerde anlıyorum Üşümek; Piç kalmakmış hasretin eşiğinde, Gecelerin, rutubetli karanlığında boğulmakmış, Kader denen kahpenin koynunda, Ruhsuz sevişme dramını sahnelemekmiş! Üşümek; Dizlerimde ki kabuk bağlayamadan Yeniden kanayan yaralar, Acıya aşina gecelerde Akan damla damla kan, Sıtma nöbetlerinde geçen bir ömürmüş Şimdilerde filize durmuşken dallarım Yine dolu vurgunu her bir yanım! Artık sarsam da kendimi sıkı sıkı Yokluğunda üşür canımın orta yeri! g.sarıoğlu yaş kaça değerse değsin, annenin baharı hiç geçmezmiş meğer ... |