şafaktan bir ayin gözlerimde
gölgeleri yükselmiş zaman kavşağı
omuzlarıma iniyor kasveti aşkın
saçakları puslu günah yumağı
şehvetine kızarmış güneşin yüzü
saat oniki ekseninde
birazda bulanık şavkım
cadde boyunda saraylılar
süslü hallerinde vebalim
şehirli çocuklar misket yuvarlıyor
kaldırımlarda gizli esrarın
birde bakışların tepeden bakan
ellerinde oltu taşı tespih,
forsuna hayran delikanlılar
köşe başlarında volta atıyorlar
ak tuvalde ala boyanıyor yüzün
yanakların elma şekeri
yüreğimde bir beste
nazarında saklı notalarım
kalbinin ritminde bir mızrap
beynime çakılı gözlerin
kendimi kurtarıp, seni sığdıramadığım
bir düşün çıkmaz ucunda asılı yüzüm
göğsümde musalla bir nişangah
gün be gün kendime eksiliyorum
şimdi git
mabude ellerinde bir ferman
yazgımda iz/düşleri
tanrılar katında son karar
kırılmış kalemi sevdanın
sensizliği sonuma çiziyorlar…