GECENİN GETİRDİKLERİ
Acımasızdır bu gece yarıları daima
Karanlık çöktümü damlara Ağaçlar şarkı söylemeye başlar Köpek sesleri duyulur uzaktan Bir yarasa çığlık çığlığa Bir el sıkar yüreğini ufaktan Rüzgarla kokusu gelir ıhlamurun Bir gülümseyiş yanıp söner ansızın Düşer içine sanki ateşten bir kor Yanlızlığınla doldurup geceyi Dalga dalga hucum eder düşünceler Gençliğini kaybettiğin hayat yolunda Bulamaz baktığın aynalarda <Nereye bu göç> diye seslenirsin karanlığa Dağılır seyircileri bu dramın Sessizliliktir karanlığın arkadaşı Uçsuz bucaksız boşluktur yalnızlık Beklersin güneşin doğmasını Mutsuzluk acıya varana kadar Sirk izlenimleri taşıyan bu karmaşa Her köşesi tuzak,yalan içinde aldatmaca İlacı yoktur yanlızlığın Sırtında bir yara kanar durur Ve içinde ki yangında,alev alır pişmanlık Çığlığın yankılanır yüreğinde Tam mızrağın deydiği yerde Siyah bir inciyi arar durur gözlerin Ama kör karanlığına parlamz bir daha Işık saçmaz gecelerine Tutup saçlarından başını Sorarsın bu soruyu kendine Ne verdik,ne kalacak bizden geriye? |