SIVAS(5) Gelene kadar
Merdiven Basamağını İnsan bulmuş,
Asansörü de Yokuşu yenmek için. Bayır Düşman, Yük ağır, Omzum çökük, Kamburum. Yetmiyor Gücüm, çekmiyor Ayaklarım-Dizim. İndirin Sırtımdan, itin-çekin.sürün-sürükleyin! Yükü Yerlere, yerlere. Sürtünür Çuvalın Kıçı-Köşesi. Yırtılır dışı, boşalır içi. Dökülür-dağılır-saçılır hepsi! Yüküm Yerlerde, Yerlerde. Düşünmüş İnsan; "Kafa-Tası-Yuvar, yok ki Köşesi!" Kesip-kestirip-törpülemiş, Beyni gibi yuvarlamış her Şeyi. Çember’i bulmuş, Merkezi oymuş, birde Sopa ko’muş iki Delik arası. Sabit duran-oynamayan, Eksen! Yükü yuvarlatmış yani bu Dingil üstünde. Yetmemiş-yetinmemiş; İkinci bir Dingil’de sokmuş mu arkaya, İki-Teker-daha, Al sana Araba, Yokuş! Yük ağır. Koşmuş Hayvanı-İnsanı, Bayır yukarı-aşşağı. Yol Düşman, Sarp Kaya vermez Geçit. Dağların Cakası, Yokuşun yoktur Şakası. Gücü yetesi, Sılası bitesi, geçmiş-yenmiş-ulaşmış Yeniliklere. Uzak-Yakın yüklermiş Yükü çekip-çektirmek için Kazancını, İnsanlara. Gel, gelin, görelim; Aradan binlerce Yıl geçmiş, Uygarlıklara ulaşmış İnsan. Hızlanmış-hırslanmış-hırçınlaşmış. Ne doyuyor, ne de doluyormuş Kefesi. Yokuşu yenmek için, Basamağı bulan İnsan Adım-Adım yükselmiş, yerli-yerinde. Eklemişmi birde Elektriği bu Merdivenine; Bir sürü Teker, birkaç Çark daha takıp, "Düüt-Düüüt" diye öten Düğmeli Kapı, İpli Oda! Göğe çekermiş İnsanı, sokarmış Yerin Dibine, Atsız-İnsansız. bir aşşağı-bir yukarı. "Asansör" müymüş, ne? Böylece azcık daha yükselmiş-yücelmiş İnsan. Doğaya Tepeden bakmış. Ateş’i Keşfeden İnsan hükmetmiş Enerjiye, aklınca. 2.Temmuz.1993 ’e gelene kadar... "Ateşi bulan İnsan Korkuyu ve Karanlığı yendi" denir. "Doğa’ya, Hayvan’a ve İnsan’a hükmedip, Gücüne-Güç-Kattığı, Zayıf’ı Köle yaptığı" bilinir. "Refaha ulaşıp, Uygar ve Hür olduğu" da söylenir. Otel Madımak’a gelene kadar... |