Hüzün Yırtıklarım.../Üstü açık kalmış gecenin/ Koyu bir akşam çaldım şehrin cebinden Tekil hayatların dinmeyen gürültüsü düştü ardıma Fonda bir kadın ve Tanju Okan Pollyanna repliği düşerken dudağımdan Biliyordum oysa Tehlikedir akşamlar masallara Bir akşamüstü oynuyorum sokakta Annemin anımsayamadığım sesi kulaklarımda Çocuğum Ağlıyorum O ki keki en güzel yapan kadın Nasıl da çabuk kapanıyor açılan yaralarım /hüzün yırtıklarım/ İdareli kullandığım bir oyuncaktı çocukluğum / annemden kalan Sonra sen geldin! Neşterledin damarlarımı çocukluğumun sırtından Yüreğimin mesaisine düştün hep devlet kılıklı Oysa hiç altıyüzelliyediye tabi olmadım ki ben Masa başı fantezilerinde anılmadı hiç adım Soytarı kıvamında bir gerillaydım kendi açmazlarıma Cılız varoş kaldırımları düşmüştü payıma Her pencerenin bir fahriye ablası Her fahriyenin bir kabadayısı vardı Ne yalan! Sıkı adamlardı Şimdi sök al yüreğimden apolet çıkartmalarını /hep kapalı içimin tenteleri/ Çürümüş bir et gibi bakma bana uzaktan Ölüme yazılı adınla öpüyorum soluk almadan Şimdi yağmur yağıyor buralarda Islan! Ve yeniden tomurcuk versin ölüm avuçlarından Nasıl da taze Nasıl da çağırıyor kokusu buram buram çok kalmayacağım Sıska bir zaman çalmaya geldim yıldız karanlığından /Sakın ha! Duraksamadan/ Evet! Ellerim Hatta gözlerim Kırkında bakireyim Uyanın tanrılar Günah işlemek üzereyim Adım kadın Dinim dilim yok benim Demem o ki, cümle âleme körebeyim Parmak uçlarıma düşmüş koca bir yalan Boğazıma yapışan illet bir gıcık gibi Ezberledim günah duran her kareni Vurdun yine dudağıma en sahte tarafından “Sen! Adam! Başı okşanmamış bir çocuk gibi durma Nerdeyse tüm saflığımla inanacağım sana…” sevgi kaya...nisan 2010 sayfamda soluklanan tüm şiir dostlarına ziyaretlerinden dolayı sonsuz teşekkürlerimle..ayrıca çalışmamı güne layık gören seçici kurula da saygılarımla.. herkese sevgiler.. |