istanbul
dün gece istanbuldaydım
daha önce gelmediğim, nasıl geldiğimi bilmediğim varoş bir semti ümraniye sokaklar insan kalabalığı önce siyaha boyuyorlar duvarları ardında insan potreleri çiziliyor benimsediğm görüş mirofonu uzattı bana baktım duvara insan dedim insanlık dedim yanımda biri vardı bazen sen olurdun bazen hiç bir çorbacıya gittik çorbamızı içmiş sohbet ediyorduk bu şehirin camiileri diye söze başladık kocaman camii sanki üzerimize geliyordu tek minareliydi arşa değiyordu birden ürktüm ok meydanında molof sallayan öfkeli çocuk geldi aklıma gün kararıyordu garsonun tavsiyesiyle küçük mütavazi bir otelle gittik otelde asılı tablo kocaman gövdeli ağaçlar devlere benziyordu altında benim imzam bu tabloya yanlızlığım demiştim sana vermiştim acaba sen burdamısın siyaha boyanan duvarda çizelen yüzün istanbulda sen istanbul sensin içimde sızlayan... |