YANLIŞ HESAPLAR
Mihnet denen illete birçoğumuz çatalı,
Dirliğimiz bozuldu biz bencillik yapalı, Kilitlenmiş kapılar dosttan dosta kapalı, Kolayına açılmaz günden güne paslanır, İnsan insandan kopar, dağlar dağa yaslanır. Refahını kaybetti fazla refah arayan, Kangren yara oldu sivilcesi kanayan, Gider denize işer çişi işe yarayan, Akıbeti zillettir sefahat uzun sürmez, Küçük şeyleri gören koca tuzağı görmez. Şişirilen her şeye bir delik açılırsa, Adaletle yapışmaz, yama dan kaçılırsa, İçindeki olanlar dışarı saçılırsa, Seyreyleyin cümbüşü, yağmayı talanları, Baş üstünde gezerken en altta kalanları. Felaketlerin tümü düzensizlik düzeni, Üzüleni kahreder, mahvetmez mi üzeni? Elbette ki yüzerler başkasını yüzeni, Aç kurtlara yem olur ölü insan derisi, Ya cennetten bir bahçe ya cehennem gerisi. Hâlbuki kenetlenip sağlam duvar olsaydık, Aklımızı işletip biraz ibret alsaydık, Kaymadan kaydırmadan doğru yerde kalsaydık, Ömrümüz bayram gibi hazlar ile geçerdi, Vatanı aslisine herkes mutlu göçerdi. Öyleyse fırsat varken bir terazi kurmalı, Ölçüleri ayarı mihengine vurmalı, Sadakatte vefada adam gibi durmalı, Aksi halde yaşamın finali berbat biter, O gün okumak için nefis kitabı yeter. Her şey bize ödünçtür bir gün geri alınır, Nefse zor gelen budur varlık baki sanılır, İnsan nasıl yaşarsa o öylece anılır. İbrahim’mi, Nemrut’mu, Firavun’mu, Musa’mı? Ebucehil’mi yoksa Muhammet Mustafa’mı? 19.03.2010…Mustafa YARALI |