şımarıkçadün gece seni aradım gecenin karanlığında köşe başlarında. en küçük bir tıkırtıda, kuşların kanat seslerinde; hep sen gelecekmişin gibi, seni aradım.. başım önümde, düşünür oldum, düşünüyor muyum, dalıp gidiyor muyum, onu da bilmiyorum ya.. bir an kendime geliyorum gözümde,aklımda,kulaklarımda, sen varsın;irkiliyorum. kalbim çarpıyor,hafiften terliyorum, ellerim soğuyor,bir sağa sola bakıyorum, yoksun.. hep öyle olmuyor mu? bunu da biliyorum,ama aldanıyorum.. bu beni daha kötü yapıyor, kendime kızıyorum,kızıyorum; engelleyemiyorum.. dün gece farkına vardım güzel;dediklerimin hepsi ama hepsi, sana benziyorlar.. sırf sana benziyorlar diye seviyorum.. canlı,neşeli,şımarık bir ses dahi, duysam,sana benzetiyorum.. o diyorum,o geldi.. bakıyorum yoksun,yakışmıyordu zaten, biliyorsun bir sana yakıştığını, çeviriyorum başımı hışımla, dalıyorum yine,gözlerim uzaklarda, bulutların kar toplaması gibi anılarımı,seni, senin hayalini topluyorum.. ne kadar sürecek, bilmiyorum.. unutamıyorum.. sen benim ,ölçü değerim,kıstasım değer anlayışım oldun.. seninle,söylediklerinle,yaptıklarınla yada yapmadıklarınla karşılaştırıyorum.. o şöyle yapardı diyorum.. bunu böyle söylemezdi hayır,hayır öyle bakmazdı diyorum sen bana hiç öyle davranmadın ki hiç öyle bakmadın ki seni seviyorum derken; hiç öyle söylemedin ki.. beni seviyor musun dediğimde ne, kim, nerde, ne zaman derdin şımarıkça,ne yakışırdı sana aslında vicdan azabı da çekerdim, ama söylemezdim sana.. uzun zamandır seni seviyorum diyemediğim gibi... halûk gürses |