eylülde doğmuşum..eylül’de doğmuşum. sonbahar çocuğuyum ben, biraz puslu havaları sevmişimdir, tilki misali.. kurnaz,cin fikirli de olmadım ama, severim işte yağmuru,rüzgârı, yazdan ,kıştan hiç hazzetmem. biraz üşümeyi,tercih ettim terlemeye. ince ince yağan yağmurda düşen yapraklara basmayı, ayağımın ucuyla itelemeyi, tembel mi,sakin mi yürümeyi, hep sevmişimdir.. serçeler sözleşmişler sanki hepsi bir ağaçta,kesik kesik şakıyorlar. kargalarsa, kuşların dayıları; bir sağa,bir sola salınarak yürüyorlar. bir ceketleri eksik omuzlarında.. o kadar çok düşen var ki yere, akıllı hayvanlar,onlar da yerdeler.. sonbaharın özü rüzgârlar. evimin köşesi ıslık çalıyor; gülümseyerek dinlerim,her seferinde.. kimisine kaygı verir, ben ise mutlu olurum.. yuvarlanan çalılar, sapından dönerek düşen yapraklar, çıplak kalan ağaçlar,beni üzmüyor. sürgün verecekler yine birgün. toprak ise nelere gebe düşmeye görsün toprağa cemre; bugün,kurumuş dediklerin, yeşile bürünür bir anda.. hayat, bir kez daha kanıtlar kendini. çatlak dediğin topraktan, fışkırır otlar,çiçekler,ekinler.. attıysan tohumu toprağa,zamanında; başağı ile verecektir sana.. sabır ister,güven ister,emek ister senden.. tırmalamayı becerirsen eğer, terini,umudunu da katarsan, dağını,ova edersin yürekten... halûk gürses |