BİRŞEYbu dünya dediğimiz hayatın, zenginlerindenim nacizane. benimki,okyanustaki damla misali, ben demem bile,bir şey aslında; bütününe baktığımda,hiç birşeyim.. benim için, birşey ifade edenler var ya ; onlar için,ben de birşey isem, hiç birşey olmadığım bu dünyada, olmuşum demektir.. diğerleri için,ben zaten yokum. hani,bir var bir yok,gibi bile değil.. kumdan kaleler bile,şahit olabilir, anlarını yaşadığımız,bu dünyanın.. iz bırakabilmek göçerken, kaç kişiye nasip ki.. ben,görevlendirilmiş olduğuna inandığım; ses veren,ışık saçan,çağ devirenlerden, değilim.. cür’müm kadar ses getirmişsem, yaşarken bu dünyada, ayrılmak zamanı geldiğinde; arkama dönüp,el sallerken birşeylerime, izin verirse yaradanım, işitmeme ; çığlık atarak geldiğim,dünyadan, bana gelen sesleri de,duymak arzularım.. musalla taşında yada dört kolluda, ben dahil,dörtlü olmak korkum.. kalkmamak,kalkamamak da var o taştan.. adam aransın,istemem.. gündelikçi pazarlığı yapılsın, hiç istemem.. kalabalık mı geldin ki, dünyaya diye soran olursa eğer; kaç kişi idik anam bilir, şahit de tutamam onu şimdi; ne benim,ne de kimselerin sorusu, cevaplanmayacak yerde senelerdir.. ben inanıyorum ki,bekliyor bizleri. birşeylerimden emin olduğumdu o, çokça,birşeyler olamadık ki,onunla dünyada; anlatacak kadar olmasa da , yediğimiz,içtiğimiz ben olmamda ,onun sahipliği musalla taşında yatmamdan, kat be kat uzun. onu bana,beni ona bağlayan, göbek bağı olmasa da şimdilerde mezar taşı şahitim... |