Çırpınış
Gül goncasında ahu raksa gelen bülbül
Ey! İlahi bir nağmeyle inleyen bülbül Buğulu gözler sıla hasretinde ağlar Söyle suretim, kabristan yolunda neyler Yanıp kavrulan vicdanın acı feryadı Yoksa manadan fersah, fersah mı uzaktı Yanan ateşimin gösteriş budalası Akan gözyaşlarımdan geriye ne kaldı Gözlerimde Yakup’un o döktüğü hicran Dudaklarda Yusuf’un bestesinden kalan Ruh ebedi alemleri seyre dalarken Dünya zindan aleminde battı, bu beden Kaç Kerbela türer göğsümün çorağında Kaç mevsim geçti böyle yağmursuz, manasız Hangi ırmağı doldurdum gözyaşlarımla Çırpınıp durursun amansız ve manasız Seccadeler gözyaşlarımla nakşetmeli Alnım mühür olup basmalı üzerine Ne Hüseyin ağlasın ne Cafer inlesin Her nefes göğsümün üzerinde inlesin Bir secde kıl ya rab geceler kadar derin Eğilmenin hak hakikat olduğu demde Rahmetle özlem ver gönül memleketimde Kıyam rüzgarı essin artık serin, serin |