iki sevdalı sevdalinkaiki sevdalı sevdalinka geziyoruz serseri kaldırımlarda, sen başka kaldırımlarda, ben başka, birbirimizden habersiz, hani bir düşecek olsan bulucam seni, ellerimde elerin, ayakta tutucam seni, ya da tamamen kaybedicem seni pervasız taşların aralıklarında, ıslak hüzünler yaşatıcam avuçlarımda... oy... saçları rüzgara sevdalı arsız dilber, ben mi yalanım yoksa seni bana buldurmayan dünya mı, gecenin kandillerinde oynaşır kayıp türkülerim , sigaramın dumanı bukle bukle katlanır, odamın en ıssız kırıklarına... yamaçlar dik, yamaçlar soğu,k yamaçlar ıssız, sense dağların tepesinde... ne yaman çelişki aeşin ibrahime aşkıyla soğuyan hali, nemrutu öldüren sineğin kırık kanadın da yazsam zemheri gurbetleri mi sana, gesi bağlarında tuttursam ağıtları mı yine gelmez misim sevgili, ey... gözlerinde kardelenler büyüten sırlı bahçem, ne dir sendeki bu giz... güz mevsimi mevsim burda, sırtlarında yükleri analar nineler yollarda, ekmeği sabahın soğuğunda müjdeler yaratan onlara, tütsülenmiş hayaller burada, bacalar daha nedameli verir dumanı, ve evleri daha bir gamlı yüklüdür, çayları daha bir demli, dertleri daha sade daha açık, aşkları sıcak bazlamnın başında pişer, düşer gözlere, kaçamak bakışlarda dem alır, söz olup dile dökülmez bir beyaz mendilin üstüne işlenir aşk... sır mı istersin ey sevgili o zaman aynada ki yüzüne gurbet olmuş yüzüme bak... selçuk bozdağ/2010 gaziantep |
sır mı istersin ey sevgili o zaman aynada ki yüzüne gurbet olmuş yüzüme bak...